tabık ne demek?
- Büyük kiremit.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
- Large.
- Wide.
tabı
- Mizaç, huy, tabiat, karakter.
- Subject to, subject, dependent, dependant, adjective, subordinate, linked.
tabılhane
- Askeri saray bandosu.
- Mehterhane.