taşınmak ne demek?
- Taşıma işi yapılmak.
- Başka bir yere gitmek, göçmek
Evi gezdim pek beğendim, ne yapıp yapıp oraya taşınmalıyız.
P. Safa - Bir yere sık sık gitmek.
- Move.
- Move out.
- Move in.
- Move house.
- Relocate.
- Flit.
- Remove.
- Transfer.
- To move to / to remove to a new place of residence or business.
- To be carried to.
- To be transported to.
- To be borne.
- To be supported.
- To take lodgings with sb.
- Move away.
taşıma
- Taşımak işi.
- Kara, deniz ve havayolu ile her türlü mal, hayvan ve insanın bir yerden başka bir yere götürülmesi.
- Kimyasal tepkimeler veya fiziksel olaylarda maddenin uzay içinde bir konumdan başka bir konuma götürülmesi.
- Carrying.
- Carriage.
- Transportation.
- Transport.
- Shipping.
- Conduction.
- Conveyance.
taşınma
- Taşınmak işi.
- Aşınıp ufalanan özdeklerin dışgüçlerle, özellikle akarsu ve buzullarla yerlerinden alınarak alçak ve düz alanlara ya da denize dek götürülmeleri.
- Moving.
- Move.
- Flit.
- Remove.
- Moving from one place to another.
- Being carried.
- Moving in.
- Moving out.
taşınma günü
- Moving day.