tıpkı ne demek?
- Bir şeyin eşi, benzeri, aynı.
- Tıpatıp, aynı, tamamıyla
Saffet Hanım tıpkı kendisini görmeden tahmin etmiş olduğum gibiydi.
A. Ş. Hisar Just like.
Just as.
To a hair.
All over.
All of a piece.
Exactly like.
In just the same way.
Spitting image.
Exactly like sb / sth.
Exactly (the same.
According as.
Facsimile.
To the life.
Self-same.
Identical.
Same.
Selfsame.
The same.
tıpkı basım
- Bir yapıtın fotoğraf ya da başka araçlarla tıpkısının basılması.
Facsimile, replica.
Édition en facsimile
tıpkı donanım
Duplicate hardware.