tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç ne demek?
- Çalışmalarımla başkalarına yarar sağlıyorum ancak bundan kendim yararlanmıyorum.
tıngır
- Metal bir nesne sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkan ses.
- Parasız, züğürt.
- Boş.
- Para
- Clinking noise; bread, brass para.
tıngır mıngır
- Kuru, çınlamalı ve yankılı bir sesle.
- Yavaş, düzenli bir biçimde.
- Zarf.
elek
- Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç
- Tron demetlerinin rengine göre, görüntülükteki üçlü noktalardan gerekenlerin uyarılması sonucu, katmalı renk işleminin gerçekleştirilmesi için renkli almaçlarda görüntülüğün iç çeperinin önünde yer alan, üzerinde yaklaşık 400.000 delik bulunan çelik örtü.
- Kafes biçiminde, tel ya da gözenekli metalden yapılmış, kaba pislikleri ayırmaya yarayan süzgeç.
- Çelikten yapılmış, döner tipte büyük çaplı elek.
- Trommel.
- Strainer.
- Shadow mask.
- Sieve.
- Screen.
- Griddle.
tıngır
- Metal bir nesne sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkan ses.
- Parasız, züğürt.
- Boş.
- Para
- Clinking noise; bread, brass para.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tıngırtıngır mıngırtıngır tıngırtıngırdaktıngırdamatıngırdamaktıngırdamamaktıngırdatıştıngırdatmatıngırdatmaktıngıldamatıngıldamaktıngıldatmatıngıldatmaktıngatıngadakelekelek altıelek bobinelek fişelek kovanelek plakasıelek safihasıelek şarjelek şarj etmekelek teliele aitele alarakele alınırele alınmakele alınmaz