tümleçli bileşik ne demek?
- Bkz. Bileşim. TÜMLEÇLİ UYRUMLU TÜMCE Bak, Uyrum.
tümleç
- Tümleyen şey, mütemmim.
- Genellikle fiilin anlamını çeşitli yönlerden tamamlayan, herhangi bir isim durumunda bulunan, edat alan isim veya tamlama, meful, mütemmim.
- Genellikle eylemin anlamını çeşitli yönlerden tümleyen ve herhangi bir ad durumunda bulunan ya da ilgeç alan ad veya tamlama: Ali ev satın aldı; Sis bütün limanı sarmıştı; Küçük şeyleri dert edinen bir insan rahat edemez; Çocuklar eve geldi; Bu konuyu çeşitli yönlerden açıklayınız; Bu plağı sizin için çalıyorum vb.
- Complement, object.
- Complement.
- Object.
- Complement
tümleç birliği
- Türlü tümleçlerle kullanılan sözcüklerin tümü Uzun zamandan beri tartıştığımız bu sorunu çözmeden gitmeyelim; İstanbul'dan başarıyle dönüşünüzde bol bol konuşuruz (bk. Nesne birliği, dolaylıtümleç birliği) vb.
bileşik
- Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep.
- Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde).
- Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası.
- Görüntü ile sesin aynı film üzerinde yer alması durumu.
- Birkaç elementden yapılmış madde.
- Belirli öğeciksel yapıda, hep eş türde özdeciklerden oluşan kimyasal özdek.
- Belirli öğeciksel yapıda, hep eş türde özdeciklerden oluşan kimyasal özdek.
- Composite, combinedfilm, married.
- Compound.
- Complex.