suspect ne demek?
- Şüphelenmek, kuşkulanmak, hakkında şüpheye düşmek
I suspect his motives: Onun niyetlerinden kuşku duyuyorum.
- Hakkında kötü düşünmek.
- Şüpheli, zan altında bulunan
- Sanık, maznun
- Şüphe etmek, kuşkulanmak, şüphelenmek, hakkında kötü düşünmek, güvenmemek
- Tahmin etmek.
I suspected something like this would happen: Böyle bir şeyin olacağını tahmin ediyordum.
- Zannetmek, sanmak.
She's smarter than we suspected: Zannettiğimizden daha akıllı.
- Kuşkulu
suspect to
- Kuşkulanmak
- Şüphelenmek
suspected
- Şüphelenilen
- Şüpheli.
- Zan altında bulunan.
- Sanık.