susmak ne demek?
- Konuşmasını kesmek
Son mısraları acele okuyarak susmuştu.
H. F. Ozansoy - Konuşmaktan kaçınmak.
- Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak.
- Etkisini göstermemek, tepki göstermemek.
- Pipe down.
- Stop speaking.
- Be quiet.
- Keep quiet.
- Quiet down.
- Hold one's peace.
- Shut up.
- Shush.
- Keep mum.
- Hush.
- Quiet.
- Quieten.
- Be tongue-tied.
- Clam.
- To be silent.
- Stop talking.
- To hush.
- To pipe down.
- To stop speaking/talking.
- To hold one's tongue.
- To remain silent.
- Not to say anything.
- To stop talking.
- To become silent.
- Belt up.
- Button one's lip.
- Keep one's own counsel.
susma
- Türk nakışlarında bir iğne türü.
- Susmak işi
- Sükût.
- Silence.
- Keeping / remaining silent.
- Professional discretion.
susma hakkı
- Bir soruşturma sırasında sanığın, ceza yönünden aleyhine sonuç doğuracak sorulara cevap vermeme hakkı.