susamak ne demek?
- Su içme gereksinimi duymak
Yazın susamışken, birdenbire bir soğuk su içtiniz mi, bir sancı, bir ağırlık oturuverir.
S. F. Abasıyanık - Çok istemek, özlemek
Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı.
A. İlhan - Raven.
- Be thirsty.
- Thirst.
- Long.
- To be thirsty.
- To thrist.
- To thirst for.
- To hunger after sb/sth.
- To get thirsty.
- To long for.
susama
- Susamak işi.
- Getting / being thirsty.
- Thirst.
susamamak
- (neg. form of susamak) be thirsty, thirst, long.