surpassingly ne demek?
- Son derece
She's surpassingly lovely. / O son derece güzel.
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
surpassing
- Üstün olan, baskın çıkan
surpass
- Geçmek, baskın çıkmak
- Üstün olmak, faik olmak
- Aşmak