surahi ne demek?
- Su şişesi, sürahi.
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
surah
- Delik. Gedik.
- Bir cins yumuşak ipekli kumaş.
sura
- Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş.
- Bu kumaştan yapılmış olan.
- Baldır.Dgr.: anat. sura
- Bahadırlık, kahramanlık. (Osmanlıca'da yazılışı: sur'a)
- One of the sections or chapters of the Koran, which are one hundred and fourteen in number.
- One of the sections in the Koran; 'the Quran is divided in 114 suras'.
- Chapter of the Holy Qur'an.
- The muscular back part of the shank.
- Surah.
- Chapter division in the Qur'an, the scripture of Islam.