supplier of invention ne demek?
- Bulgu belgesini tümleyen
bulgu
- Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey.
- Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice.
- Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın belirlenmesine yarayan olgu veya olay, belirgi, araz, semptom.
- Aristoteles'in Poetika'sında bir kişinin başkasını çeşitli izlerden, eşyalardan ve yaptığı hareketlerden, dolayı tanıması. Bilgisizlikten bilgiye geçiş.Dgr.: Yun. Anagnorisis
- Adli ve idari soruşturmalarda elde edilen, olayın aydınlatılmasına katkısı olabileceği düşünülen ve ilgili makamlar tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda delil niteliği kazanabilecek her türlü öge.
- Belirti.
- Bulunan şey, keşif.
- Anlayış.
- İlham.
- Sign.
supplier
- Bayi
- Sağlayan kimse
- İhtiyacı karşılayan şey
- Tedarik eden firma
- Satıcı
supplied title
- Yakıştırma ad
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
invention
- Uydurma, yalan
- Yaratıcılık, uydurma
- İcat
- İhtira, türetme
- İcat kabiliyeti, ihtira kuvveti
- Özellik, hususiyet, orijinallik
- Bulma, buluş
Türetilmiş Kelimeler (bis)
suppliersupplied titlesuppliessuppliancesuppliantsuppliantlysuppliantsupplicantsupplicantsupplantsupplant bysupplantingsupplesupplementsuppsupp.suppersupper clupsupperannuatedofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak