sulphate of copper ne demek?

  1. Bakır sülfat

bakır

  1. Hz. Hüseyin'in Zeyne'l-Abidin'den torununun adı.
  2. Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu).
  3. Bu elementten yapılmış kap.
  4. Arslan.
  5. Simgesi Cu, atom numarası 29, atom kütlesi 63,546 g olan, periyodik çizelgede 1B grubunda bulunan ve metal özellikleri gösteren,iki kararlı izotopa sahip, bir ve iki değerlikte olabilen, nitrik asit ve sıcak sülfürik asitte çözünen, atmosferik korozyona karşı demirden daha fazla direnç gösteren, bazlar tarafından kolay etkilenen, elektriği çok iyi ileten ve insan, tarih öncesinden beri bilinen ve bitki metabolizmasında önemli bir element. Doğada metal, oksit (küprit), sülfür (glans, kalhopirit) ve karbonat (malahit) halinde bulunan bir element.
  6. Birçok enzimin yapısında, kan yapımında ve bağ doku metabolizmasında rol oynayan, eksikliğinde kansızlık, ödem ve kemik yapısında bozukluklara yol açan, kırmızımtırak parlak, atom numarası 29, atom ağırlığı 63. 54, sembolü Cu olan tuzları zehirli bir metal. Bakır, beslenmede esansiyel bir element olup seruloplazmin, lizil oksidaz, sitokrom oksidaz ve tirozinaz gibi çeşitli proteinlerin yapısına katılır.
  7. Doğada serbest ve birleşik olarak bulunan kızıl renkli, kolay işlenir bir maden.
  8. İnceleyen, tetkik edip açıklayan.
  9. Göz damarı.
  10. Geniş.

sulphate

  1. Sülfatlamak
  2. Sülfat

sulphate sulfur

  1. Sülfat

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

copper

  1. Bakırlamak
  2. Bakır kaplamak
  3. Bakır rengi vermek
  4. Bahis tutuşmak
  5. Bakır
  6. Ufak para
  7. Bakır kazan
  8. Polis
  9. Bakırdan yapılmış ,bakıra benzer
  10. Copperbottomed bakır dipli, karinası bakır kaplı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sulphatesulphate sulfursulphatessulphathiazolesulphasulpha drugssulpsulp hurous gasofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın