sulandırmak ne demek?
- Sulu duruma gelmesini sağlamak.
- Su veya başka bir sıvı katıp karıştırarak yoğunluğunu azaltmak.
- Ciddiyetini, ağırlığını kaybettirmek.
- Dilute.
- To water down.
- To make watery.
- To dilute.
- To water sth down.
- To dilute sth with water.
- To thin.
- Blear.
sulandırma
- Sulandırmak işi.
- Seyreltme.
- Atlara kepek lapası hazırlama, köpeklerde yal veya bulamaç, kuru pancar posasının ıslatılarak yedirilmesi, süt ikame yemlerinin sulandırılması işlemi gibi yemlerde nem oranını değiştirme yöntemi, ıslatma.
- Watering, soaking, dilution.
- Diluting with water.
- Dilution.
sulandırma sağaltımı
- Kişiyi, kötü davranış ya da yetersizliğin herkeste görülen bir şey olduğuna inandırarak suçluluk duygusundan kurtarma.