suffer ne demek?
- Istırap çekmek
- Tutulmuş olmak, müptela olmak
- Cezasını çekmek
- İdam olunmak
- Cefa çekmek
- (eski) katlanmak, tahammül etmek
- Müsaade etmek, izin vermek, bırakmak
- Zarar görmek, katlanmak
- Göz yummak
ıstırap
- Bkz. ızdırap
- Acı.
- Üzüntü, sıkıntı, keder
- Bk. acı çekme
- Painfulness.
- Mental or emotional pain.
- Anguish.
- Misery.
- Bodily suffering.
- Affliction.
suffer a lot
- Çile çekmek
- Anası ağlamak
suffer an affront
- Hakarete uğramak