suddad ne demek?

  1. (C.: Sadayid) "Sam-ı ebras" denilen kertenkele.

sudd

  1. Dağ.
  2. Nil'de trafiğe engel olan su üstünde yüzen bitkiler.
  3. Nil'de yüzen ağaç ve bitki kümesi

sudden

  1. Ansızın olan, umulmadık
  2. Apansız, birdenbire çıkan
  3. Ani, beklenmedik

Türetilmiş Kelimeler (bis)

suddsuddensudden advancesudden attacksudden deathsudsudasuda bekletmeksuda bitki yetiştirmesuda boğmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın