stumbling block ne demek?
- Engel, zorluk, güçlük
stumbling
- [stumble] ayağı takılmak, sürçmek, tökezlemek, sendelemek, dili sürçmek, hata yapmak, yanılmak, günah işlemek, günaha girmek
- Tökezleyen
stumble
- Sendelemek
- Düşecek gibi olmak, sürçmek
- Sendeleyerek yürümek
- Dili sürçmek
- Günaha girmek
- Hataya düşmek
- Sürçme, tökezleme, kösteklenme
- Yanlışlık, hata, yanılgı
- Hata yapmak, yanılmak
block
- Bloke etmek, engellemek, tıkamak, kapamak, kalıplamak, durdurmak
- Büyük parça (ağaç, kayab.)
- Bitişik bir sıra bina
- Blok
- Iki kavşak arasındaki mesafe
- Tahta tezgah
- Mezatlarda tellalın üzerinde satış yaptığı tahta
- Üzerinde kelle uçurulan tahta
- Şapka kalıbı
- Makara