strays ne demek?
- Cızırtı
cızırtı
- Cızırdama sesi, cızıltı
- Perdeli çalgılarda sap veya köprü ayarı hatalarından veya perde demirlerinin fazla aşınmasından kaynaklanan, telin titreşimi sırasında üst perde demirlerine çarpması ile oluşan gürültü.
Sizzle.
Splutter.
Sputter.
Cross talk.
Strays.
Blare.
Scratch.
Stray.
stray
- Sürüden ayrılıp yoldan çıkmak
- Doğru yoldan ayrılmak
- Yanlış yola sapmak, dalalete düşmek
- Sürüden ayrımış hayvan
- Başıboş ve aylak kimse
- Evden kaçmış çocuk
- Çoğ., (radyo) yıldırımdan meydana gelen parazitler
- Başıboş
- Doğru yoldan sapmış
- Tesadüfe bağlı
stray bullet
- Serseri kurşun