strayed ne demek?
- Başıboş, avare, serseri, yoldan sapmış, yolunu kaybetmiş
stray
- Sürüden ayrılıp yoldan çıkmak
- Doğru yoldan ayrılmak
- Yanlış yola sapmak, dalalete düşmek
- Sürüden ayrımış hayvan
- Başıboş ve aylak kimse
- Evden kaçmış çocuk
- Çoğ., (radyo) yıldırımdan meydana gelen parazitler
- Başıboş
- Doğru yoldan sapmış
- Tesadüfe bağlı
stray bullet
- Serseri kurşun