steer ne demek?
- Dümen kullanmak, seyretmek
- Idare etmek, yönetmek, sevk ve idare etmek
- (denizcilik) dümende olmak, dümen kullanmak.
- Doğrultmak, yön vermek
- Direksiyonda olmak, direksiyon kullanmak.
- Through -i (bir yerden) geçirmek.
He steered the ship through the strait. / Gemiyi boğazdan geçirdi.
- Into -e yöneltmek
What steered you into medicine? / Sizi tıbba yönelten neydi?
- Dümen dinlemek
- Sürmek, yönetmek, idare etmek, yönlendirmek, yönetilmek
- Sevk ve idare olunmak
- Iğdiş edilmiş boğa
- Kasaplık öküz.
dümen
- Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça.
- Yönetim, idare.
- Dalavere, hile
- Steering wheel.
- Wheel.
- Trick.
- Cheat.
- Cabal.
- Dope.
- Helm.
steer clear of
- Kaçınmak, sakınmak
steer for
- Gitmek, yönelmek