station ne demek?
- Durak, tevakkuf mahalli
- Merkez, istasyon, gar
- Bir kimsenin bulunduğu yer
- Memuriyet, görev
- Hizmet, makam, rütbe, hal
- Yer, mahal, mevki
- Sosyal durum, derece, vaziyet
- Ordu veya donanmanın özel bir görevle gönderildiği yer
- Istasyon (radyo, televizyon), kanal (televizyon)
- Bir yere tayin etmek veya yerleştirmek
- Atamak, tayin etmek, görevlendirmek, yerleştirmek
station hospital
- Bölge hastanesi, sabit hastane
station house
- Polis merkezi, karakol, itfaiye merkezi, istasyon, gar