statü ne demek?
- Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu.
- Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon
Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri siyasi partilere giremezler.
Anayasa - Tüzük.
- Heykel
Köyün evlerinin toprağından yapılmış, canlı, ilkel bir statü düşündüm.
H. E. Adıvar - Bk. değerge
- Status.
- Position.
- Place.
- Statute.
- Statue.
- Regulation.
- Memorandum and articles of association.
- Character.
- Estate.
- Standing rules.
değerge
- Bir toplumsal konumun basamaklar düzeni ya da değerler dizgesi içindeki yeri. bkz. konum.
- Status.
statüko
- Yürürlükte bulunan antlaşmalara göre olması gereken veya süregelen durum.
- Bk. var-durum
- Status quo.
statükocu
- Süregelen durumu korumaya meyilli.
- Değişime direnen.