stabilize ne demek?

  1. Düz duruma getirilmiş.
  2. Sağlamlaştırılmış.
  3. Silindirle sıkıştırılmış (toprak yol).
  4. (en)To become stable or steady.
  5. (en)Make stable and keep from fluctuating or put into an equilibrium; 'The drug stabilized her blood pressure'; 'stabilize prices'.
  6. (en)Support or hold steady and make steadfast, with or as if with a brace; 'brace your elbows while working on the potter's wheel'.
  7. (en)Become stable or more stable; 'The economy stabilized'.
  8. (en)Stabilized.
  9. (en)Make stable and keep from fluctuating or put into an equilibrium; 'The drug stabilized her blood pressure'; 'stabilize prices' become stable or more stable; 'The economy stabilized'.
  10. (en)Or stabilizing means the placing of any bid, or the effecting of any purchase, for the purpose of pegging, fixing, or maintaining the price of a security.
  11. (en)See: Condition to top.
  12. Saptamak, tespit etmek, muhkem hale getirmek
  13. Istikrar kazandırmak
  14. Hav
  15. [stabilize (Amer.) ] stabilize etmek, dengelemek, dengede tutmak, sağlamlaştırmak

düz

  1. Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan.
  2. Kıvrımlı olmayan, doğru.
  3. Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi.
  4. Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı).
  5. Yayvan, altı derin olmayan.
  6. Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç).
  7. Yalın, sade, süssüz.
  8. Çizgisiz, desensiz ve tek renkli.
  9. Rakı.
  10. Düz rakı.

stabilize etmek

  1. Kararlı bir duruma getirmek, sağlamlaştırmak.
  2. İstikrar kazandırmak.
  3. (en)Stabilize.

stabilize kan

  1. İçine bir şey eklenmiş kan.
  2. (en)Stabilized blood.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

stabilize etmekstabilize kanstabilize kan naklistabilize tostabilize yolstabilizedstabilized bloodstabilized roadstabilized warfarestabilizerstabilizasyonstabilizationstabilization decisions of 4 august 1958stabilization fundstabilization measures
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın