squint at ne demek?
- Şaşı bakmak, yan bakmak, göz ucuyla bakmak
squint eyed
- Şaşı, şaşı gözlü, yan bakan, kötü kötü bakan
squint
- Gözlerini kısarak bakmak, gözlerini yarı kapamak
- Yan bakmak
- Şaşı olmak
- Toward (ile) meyletmek, eğiliminde olmak
- Şaşılık
- Gözlerini kısma
- Dolaylı eğilim
- Şaşı.
- Şaşı bakmak, şaşı yapmak
at
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş.
- Astatin elementinin simgesi.
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan.
- Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının,atgiller (Equidae) familyasından, küçük başlı ve kısa kulaklı, uzun kıllı yele ve kuyruğu olan, geniş bir tırnakla çevrilmiş olan üçüncü parmağının ucu ile yere basan, bütün dünyaya yayılmış, erkeğine aygır, dişisine kısrak denilen bir tür.
- Zoolojik sınıflandırmada Equidae ailesinin equus cinsinden olan at türüne verilen genel ad, hippos.
- Primarily, this word expresses the relations of presence, nearness in place or time, or direction toward; as, at the ninth hour; at the house; to aim at a mark.
- It is less definite than in or on; at the house may be in or near the house.
- From this original import are derived all the various uses of at.
- Relation of proximity to, or of presence in or on, something; as, at the door; at your shop; at home; at school; at hand; at sea and on land.
- The relation of some state or condition; as, at war; at peace; at ease; at your service; at fault; at liberty; at risk; at disadvantage.