spoke ne demek?
- Tekerleğe çomak sokmak, çubuk sokarak durdurmak
- Tekerlek parmağı
- Seyyar merdiven çubuğu
- Dümen dolabı parmaklığı
- Yokuş aşağı duran atlı araba tekerleğinin dönmesine engel olmak için parmaklığın arasına konulan sırık
- Tekerleğe parmak takmak
- Sırık koymak
- Bkz. speak.
speak
- Ses çıkarmak, söz söylemek
- Konuşma yapmak, söylemek, haberleşmek
- Göstermek (özellik)
- Konuşmak
- (spoke, eski spake: spoken) konuşmak, söz söylemek, konuşma yapmak, nutuk söylemek
- Bahsetmek, bahsini etmek, belirtmek, ifade etmek
- Ses vermek, çalmak
- Işaretle konuşmak (gemiler arası)
spoke bone
- Önkol kemiği
spoke for
- Adina konus