sphenoid bone ne demek?

  1. Temel kemiği
  2. Bkz. sfenoid

temel

  1. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
  2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur.
  3. En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz
  4. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
  5. Bir nota için kaynak alınabilecek en pes perdeli ses.
  6. (Genel anlamda) Bir şeyin üzerindetemellendiği, kurulduğu şey (bir evintemeli, bir kurumuntemeli vb.).
  7. Tinsel nitelikte bir şeyin varsaydığı ve kendisine dayandığı ilke. (Ma tematiğintemeli, hukukuntemeli, eğitimintemeli, ahlâkıntemeli vb. Ahlâkıntemeli, bir ahlâk öğretisinde, ahlaksal doğruların kendisinden çıkarıldığı ilkedir; (ör. Epikuros'un ahlâk felsefesinde bu ilke haz'dır).
  8. Bütün bir bilgiler bağlamının kendisinden çıkarılabildiği en genel ve en yalın önerme; en genel önermelerden ve en genel düşüncelerden kurulmuş bir dizge. (Ör. Tümevarımıntemeli, kendisinden biçimsel olarak olaylardan yasalara geçme hakkının çıkarılabileceği bir ilkedir.)
  9. Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler.
  10. En önemli, belli başlı, ana, esas.

sfenoid

  1. Oksipitun önünde ve etmoidin arkasında yerleşik kafatası basisindeki tek kemik.
  2. Kama şeklinde olan.
  3. (en)Sphenoid.

sphenoid

  1. Bkz. sfenoid
  2. Kama şeklinde, ense kemiğine ait
  3. Kama şeklindeki
  4. Sfenoit temel kemiği

sphenoidal

  1. Kama biçimi
  2. Sfenoide ait olan
  3. Bkz. sfenoidal

bone

  1. Düz veya kıvrımlı her çeşit yumuşak kumaş vb. maddeden yapılan başlık. Havuza girerken kullanımı yaygındır.
  2. Bir tür başlık. (Saçı dış temastan koruma amaçlı)
  3. (en)One of the pieces or parts of an animal skeleton; as, a rib or a thigh bone; a bone of the arm or leg; also, any fragment of bony substance.
  4. (en)The frame or skeleton of the body.
  5. (en)To sight along an object or set of objects, to see if it or they be level or in line, as in carpentry, masonry, and surveying.
  6. (en)Shade of white the color of bleached bones rigid connective tissue that makes up the skeleton of vertebrates the porous calcified substance from which bones are made remove the bones from; 'bone the turkey before roasting it' consisting of or made up of bone; 'a bony substance'; 'the bony framework of the body'.
  7. (en)Lady's cap.
  8. (en)Bathing cap.
  9. (en)Coif.
  10. (en)Rigid connective tissue that makes up the skeleton of vertebrates.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sphenoidsphenoidalsphenoideussphenoiditissphenoidotomyspheno sphensphenocephalussphenodon punctatussphenodontidaesphenofrontalsphendonespheniscidaesphenisciformesspheniscus demersusSphecidaebonebone aboutbone abscessbone achebone agebone ashbone ash ratebone atrophybone bedbone celibon appetitbon appetitebon motbon otubon ton
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın