speeddial ne demek?
- Hızlı arama
hızlı
- Çabuk, seri, süratli
- Güç kullanarak, şiddetle.
- Yüksek sesle.
- Çabucak.
- Uçarı, çapkın, hovarda.
- Çabuk, sür'atli.
- Quick.
- Fast.
- Rapid.
- Speedy.
speeddial list
- Hızlı arama listesi
speed
- Hız, sürat
- Ivinti, çabukluk, çabuk gitme
- Çabuk gitmek, süratle gitmek koşmak, acele etmek
- Acele ettirmek, hız vermek
- Yolunu açık etmek, uğurlamak, yolcu etmek, hızlandırmak, hız yapmak, süratli gitmek, başarılı olmak
- Eski uğur, başarı, muvaffakiyet: (argo) amfetamin
- Eski muvaffak etmek
- Eski uğurlu kılmak, uğur getirmek
- Uğurlamak, geçirmek