spaceport ne demek?
- Roket alanı.
- Uzay portu, uzay araçlarının fırlatılma ve bakım platformu
roket
- Atış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında öz itmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi.
- Bir çeşit füze.
- Projectile.
- Rocket.
- Missile.
- Payload.
space
- Aralık koymak, fasıla bırakmak
- Aralıklara bölmek.
- Yer, alan, meydan
- Mesafe, aralık, fasıla
- Müddet
- Feza, uzay
- Matb
- Ara vermek, boşluk bırakmak, aralık bırakmak, espas koymak, aralıklı dizmek
space age
- Uzay çağı