soymak ne demek?
- Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak
Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu.
A. Gündüz - Birinin giysilerini çıkarmak
Yaralıyı soyuyor ve ilk tedaviye başlıyorum.
R. N. Güntekin - Birinin üstünde, yanında veya bir yerde bulunan şeyleri çalarak alıp götürmek
Hariçten ortak hırsızlar bulup evimizi soymaya kalkar.
Ö. Seyfettin - Peel.
- Skin.
- Flay.
- Strip.
- Rip off.
- Undress.
- Unclothe.
- Unrobe.
- Plunder.
- Sack.
- Knock off.
- Burglarize.
- Burgle.
- Bare.
- Bark.
- Clean out.
- Decorticate.
- Denude.
- Deplume.
- Despoil.
- Disrobe.
- Divest.
- Fleece.
- Heist.
- Hold up.
- Housebreak.
- Pluck.
- Pull off.
- Rifle.
- Ravage.
- To peel.
- Pare.
- To skin.
- Burglarize, burgle.
- To shell.
- Roll.
- To undress.
- To strip.
- To rob.
- To hold up sth.
- To burgle.
- To burglarize.
- To fleece.
- To clear out.
- To drop.
- Clip.
- Harry.
- Pillage.
- Ransack.
soyma
- Soymak işi.
- Yem olarak kullanılan meyve ve tanelerin makineyle fırçalamak suretiyle kabuksuz veya zarsız, düz ve perdahlı, daha küçük taneler durumuna getirilmesi işlemi.
- Peeling.
- Stripping.
- Dehull.
- Paring.
soyma bıçağı
- Paring knife.