souther ne demek?
- Güney fırtınası.
güney
- Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı.
- Bu yönde olan, bu yönle ilgili, cenubi.
- Güneş gören yer.
- Lodos.
- Sol el doğuya ve sağ el batıya yönelmek üzere ayakta duran kimsenin baktığı, doğu-batı doğrultusuna dik yön.
- dört ana yönden biri
- Dört ana yönden biri, Kuzey kutbuna karşı olan.
- Her zaman güneş alan yer.
- South.
- Southern.
southerly
- Güney, güneydeki, güneye doğru olan, güneyden esen
- Güneye doğru olan
- Kıble tarafından veya kıbleye doğru.
southern
- Güney, güneyli
- Güneysel, cenubi, güneyden gelen veya güneye ait