somun ne demek?
- Yuvarlak ve şişkin ekmek
Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu.
H. E. Adıvar - Cıvatanın ucuna geçirilen, içi yivli demir başlık.
- Bk. başlık
- Loaf.
- Bolt pin.
- Turnscrew.
- Loaves.
başlık
- Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş
- Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon.
- Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü.
- Bir sütunun, bir direğin tepeliği
- Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet.
- Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha.
- Bazı bölgelerde, evlenirken, damadın kaynatasına ödemesi görenek olan para.
- Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça.
- Bir üçayağın alıcı ile birleştiği yerde bulunan ve alıcının olduğu yerde çeşitli yönlere dönebilmesini sağlayan çeşitli yapıdaki araçlar.
- Bk. yazı
somun anahtarı
- Bk. çapraz açkı
- Somunların sıkıştırılmasında kullanılan aygıt.
- Bk. somun anahtarı
- Open end wrench, spanner wrench.
somunlu kavrama
- Bayonet coupling