solit ne demek?
- Katı
katı
- Sert, yumuşak karşıtı
- Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim.
- Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan.
- Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp.
- Çok, aşırı derecede
- Taşlık.
- Bkz.katı hal.
- Çeşitli omurgalı veya omurgasız hayvanların sindirim kanalı üzerinde bulunan ve besinin öğütüldüğü kaslı bölge. Taşlık.
- Atom, yükün ya da moleküllerin, aralarındaki etkileşimlerle oluşturduklarl örütlerde belirli biçim ve oylum kümelerinde toplandıkları, dolayısıyla ancak titreşim yapabildikleri evre. (Cam, zift gibi özdekler, görünüş benzerliklerine karşın örüt yapılı olmadıklarından kati durumda sayılmazlar.)
- Çok, pek, fazla, yeğin.
solit emboli
- Katı madde embolisi.
- Solid emboli.
solitaire
- Tek taş mücevher
- Tek başına oynanılan kağıt oyunu.
- Tek taş, yüzükte tek taş, tek kişilik dama, tek kişilik kağıt oyunu