skin and bones ne demek?
- Bir deri bir kemik
skin and bone
- Deri ve kemik, aşırı zayıf, o kadar zayıf ki kemiklerini görebilirsin
skin
- Cilt, deri.
- Derisini yüzmek, soymak, kabuğunu soymak, sıyırmak, kazıklamak, sıyırıp çıkarmak
- Deri, cilt: tulum: post: kabuk: geminin dış kaplaması
- Hilekar kişi
- (argo) cimri kimse
- (-ned, -ning) derisini soymak, derisini yüzmek, sıyırmak
- Kabuğunu soymak: deri ile kaplamak
- Deri ile örtülmek
- (argo) para yolmak, soyup soğana çevirmek
and
- Yemin içmek, yemin etmek.
- (İngilizce) ve, ile, de
- (bağlaç) ve, de, ile
bones
- Iskelet, zar
Türetilmiş Kelimeler (bis)
skin and boneskinskin a flintskin a tigerskin aliveskin bagskin bottleskin brooderskin cancerskin canoeskiski bootski capski clubski downhillandand a bitand a halfand a lot moreand alsoand b printingand b windingand connectiveand d speedand dağlarıanan abbreviated signaturean abbreviation of carabineran abbreviation of kilograman absolute must