situated ne demek?
- Yerleşmiş
- Yerleşik, bulunan
- Kurulu
yerleşmiş
- Müstakar (doğrusu: müstakır).
- Confirmed, domicilled, engrained, established, ingrained, inveterate, resident, sedentary, situated, staple.
situatedness
- Yerleşiklik
situate
- Yerleştirmek
- Yerini tayin etmek
- Yerini belirlemek