sitemli ne demek?
- Sitem taşıyan
Ruhsar tatlı ama sitemli bakışıyla susturmasa, bacı daha kim bilir ne kadar konuşacak.
A. İlhan Reproachful.
Old fashioned.
sitem
- Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
- Haksızlık, zulüm.
Reproach.
Complaint.
Reproval.
Reproof.
Animadversion.
Expostulation.
Rebuke.
Remonstrance.
sitemli bir biçimde
Reproachfully.
sitem
- Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
- Haksızlık, zulüm.
Reproach.
Complaint.
Reproval.
Reproof.
Animadversion.
Expostulation.
Rebuke.
Remonstrance.