sinmek ne demek?
- Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak
Salonda bulunan yirmiyi aşkın insan ürkmüş, sinmişti.
T. Buğra - Korku, yılgınlık vb. sebeplerle konuşmamak, hareket etmemek veya tepki göstermemek
Artık Emine'nin takdirine, maskaralıklarına mukabele etmiyor, bir köşeye siniyor, düşünüyordu.
Halide Edip Adıvar - Hiç çıkmayacak veya güç çıkacak biçimde işlemek, nüfuz etmek.
- Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek
Doktorun bütün ömrüne sinecek bir çirkin dedikodu başlayacak.
M. Ş. Esendal Crouch.
Shrink.
To crouch down.
To be hidden.
To be humiliated.
To pervade.
To permeate.
To cower.
To cringe.
To crouch down (in order not to be seen.
To be cowed.
Cringe.
Quail.
Cower.
sinme
- Sinmek işi.
Pervasion.
sinmemek
(neg. form of sinmek) keep down, crouch, cringe, duck, permeate, pervade.