silindir ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane.
- Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine baskı yapma vb. işler için sanayide kullanılan merdane.
- Motorlu taşıtların motorunda pistona güçlü bir itiş sağlamak için gaz karışımının yandığı veya patladığı yer.
- Yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genellikle motorlu araç.
- Disk veri yüzeyinde, birbirlerinin üzerinde/altında yer alan iz çiftleri.
- Silindir şapka
Babam Cumhuriyet Bayramı törenlerine frak ve silindir giyerek katılırdı.
Çetin Altan - Bk. yuvgu
- Cylindrical.
- Roller.
- Roll.
- Road roller.
- Calender.
- Steamroller.
- Cylinder.
- Cylindre
yuvgu
- Toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvak.
- İçinde tokaç devinen boruya benzer yuva.
- Cylinder.
- Zylinder
- Cylindre
silindir arası
- Bank.
silindir aşınması
- Cylinder wear