silahlanmak ne demek?
- Silahlı duruma gelmek
Dedemler silahlanıp dağlarda eşkıya avına çıkmışlar domuz avına çıkar gibi.
T. Dursun K To take up arms.
Arm oneself.
To arm.
To arm oneself.
To become armed.
Arm.
silahlı
- Silahı olan.
Armor clad.
Armed.
Armed, in arms.
silahlanma
- Silahlanmak işi.
- Silahını veya silahlı kuvvetlerini çoğaltma ve güçlendirme.
Armament.
Arming.
Armament, arming.
silahlanma yarışı
Armament race, arms race.