sightedness ne demek?
- Görme duyusunun normal kullanımı
- Gözle görüş
sighted
- Görebilen
- Gören
- Görülen
- Görüşlü
sight
- Görme yeteneği
- Görme
- Görülecek şey, görülecek yerler, turistik yerler
- Gözlem, müşahede
- Muayene
- Görülen şey, manzara
- Görüş kuvveti
- Göz erimi
- İnceleme fırsatı
- Fikir