siftinmek ne demek?
- Oyalanmak, vakit geçirmek
Bunamış işte. Kadın gördü mü dayanamıyor, siftiniyor. Bir halt edeceğinden mi?
M. Ş. Esendal - Bir yere sürtünerek kaşınmak
Mahallede duvar kenarlarında siftinip pinekleyen uyuz, kör, topal köpeklerden başka kimse yoktur.
Y. K. Karaosmanoğlu - To fool around.
- To waste time.
- To pass the time doing nothing.
siftinme
- Siftinmek işi.
sifting
- Elekten geçirme, eleme, ayıklama, inceleme