show ne demek?
- Dışa vurmak, göstermek, sergilemek, meydana çıkarmak, belirtmek, belli etmek, görünmek, ibraz etmek, belli olmak, gösterimde olmak, kendini göstermek, gösterilmek; renk vermek; sahnelemek; kanıtlamak, açıklamak delalet etmek, öğretmek
- Eski veya shew göstermek, arzetmek, göz önüne koymak
- Ihsan etmek
- Izhar etmek, meydana çıkarmak
- Içeriye götürmek
- Anlatmak, ispat etmek
- Söylemek
- Öğretmek
- Görünmek, gözükmek, kendini göstermek
- Yarışmaya katılmak
- Yarışta üçüncü gelmek
- Gösteriş, görünüş, temaşa
- Temsil, sergi
- Gösteri, numayiş
- Taklit
- Saltanat, debdebe, azamet
- Yarışta üçüncü yer
- Belirti
- Dili fırsat, şans
show a clean pair of heels
- Tüymek, kaçmak, hızlıca kaçmak
show a leg
- Yataktan kalkmak