shot ne demek?
- Atış
- (top için) vuruş; (top için) şut
- (ted, ting) içinde patlayıcı madde olmayan top güllesi
- Tüfek saçması
- Aşı, iğne
He got a shot. / İğne oldu.
Give her a shot of penicillin. / Ona bir penisilin iğnesi yap.
- Menzil, saçma, tahmin, top mermisi, gülle, şut, vuruş, çekim, film çekme, girişim, deneme
- Kurşun menzili
- Erim, atım
- Nişancı
- Top veya tüfek atma
- Gülle
- (spor) bilyeye vuruş
- Teşebbüs
- Tahmin
- Şans
- Şırınga, iğne, aşı
- Fotoğraf
- Miktar
- Bir kadeh içki: filimde tek hareket
- Gülle veya saçma ile doldurmak
- Yanardöner, şanjan (kumaş)
- (argo) kafası dumanlı
- Mahvolmuş
- Kullanılmaz hale gelmiş
atış
- Atma işi veya biçimi.
- Bir silahın mermisini amaca ulaştırmak için gereken iş ve bilgi.
- Kalp veya nabzın vuruşu, çarpışı.
- Shooting.
- Beat.
- Throw.
- Firing.
- Shot.
- Burst.
- Chuck.
shot effect
- yanardöner görünüm,şanjan efekti
shot etmek
- Bk. çevirmek