shooter ne demek?
- Atıcı, vurucu, nişancı, avcı, altıpatlar
- Vurucu, nişancı, atıcı.
shoot
- Atmak, avlamak, vurmak, çekmek [fot.], fırlatmak, ateş etmek, öldürmek, şut çekmek, atış yapmak, çekmek, çekim yapmak, hızla geçmek, iğne yapmak, aşı yapmak, sürgün vermek, filizlenmek, yuvarlanmak (varil vb.), perdahlamak (kereste), avlanmak, fırlama
- (shot shooting) atmak, fırlatmak
- Ateş etmek
- Out ile (filiz) sürmek
- Silâhla öldürmek veya yaralamak, vurmak
- (sekstantla) ölçmek
- Akıntı ile geçmek
- Üzerinden hızla geçmek
- Fotoğraf çekmek
- Içine başka renk karıştırmak
shoot a bullet from a rifle
- Bir tüfekten bir mermi atmak, silahı ateşlemek, bir silahtan bir mermi ateşlemek