shed ne demek?
- She had, she would.
- Dökmek, akıtmak, yaymak, ışık tutmak, sızdırmamak, değiştirmek (deri), çıkarıp atmak, sıyrılmak
- (she had)-mış, -mıştı, geçmiş zamanı ifade etmek için bir diğer fiille birlikte kullanılan fiil (Yazılışı: she'd)
- (shed, shedding) dökmek, akıtmak, saçmak, dağıtmak
- Içine geçirmemek (su)
- Atlatmak
- Sundurma
- (odun, kömür, bahçe aletleri vb. konulan ufak) kulübe
- (yaprak/gözyaşı/tüy) dökmek; tüy dökmek
- Baraka
- Hangar
- Argaç aralığı
- Döküntü.
shed a tear
- Gözyaşı dökmek, gözünden yaş akmasına sebep olmak
shed blood
- Kan dökmek, öldürmek, cinayet işlemek