sharp edge ne demek?
- Keskin kenar, sivri kenar, sivriltilmiş uç
sharp edged
- Keskin, keskin kenarlı
sharp eared
- Keskin kulaklı, iyi duyan kulaklarıyla
edge
- Yavaş yavaş sokulmak
- Kenar yapmak
- Yavaş yavaş ilerletmek
- Yan yan gitmek, sokulmak
- Kenar, ağız
- Ayrıt
- Keskinlik
- Sınır, hudut
- Avantaj, üstünlük
- Yanaşmak, yaklaşmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sharp edgedsharp earedsharp enoughsharp eyedsharp achesharp answersharp as a needlesharp as a razorsharp bendsharpsharp corneredsharp criticismsharp cutsharp dissectionShar pei köpeğiShar pei köpeklerinin müsinözisisharableshardshard sherdedgeedge angleedge awayedge calendaredge catalogedge currentedge detectionedge discontinuityedge effectedge envelopeEDGedgamedgaredgar allan poeedgar d tillyer