seza ne demek?
Kökeni: Farsça
- Uygun, yaraşır.
Hele, Topaç dedikleri o mollanın hâli görülmeye seza.
S. M. Alus - Bir şeye değer.
- Münasip.
- Layık.
- Segati: po tujem, za tujim, na tuje.
sezab
- Sedef otu.
sezai
- Övülmeye layık.
- Uygun yaraşan.
- Münasip.
Kökeni: Farsça
Hele, Topaç dedikleri o mollanın hâli görülmeye seza.
S. M. Alus