seyrek ne demek?
- Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı
Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı.
P. Safa - Çok bulunmayan, az rastlanan, nadir.
- Uzun zaman aralıklarıyla, arada sırada, binde bir, nadiren, bayramdan bayrama, bayramda seyranda
Evinden pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi.
H. E. Adıvar - Aralıklı olarak, aralıklı bir biçimde, nadir, nadiren.
- Rare.
- Few and far between.
- Infrequent.
- Thin.
- Scarce.
- Scattered.
- Sparse.
- Straggly.
- Tenuous.
- Seldom.
- Sporadic.
- Uncommon.
- Wide apart.
- Loosely woven.
- Rarely.
- Widely set.
- Set widely apart.
- Seldom rarely.
- Flimsy.
- Loose.
- Thin on the ground.
- Unusual.
seyrek ağ
- Asıl ağla aynı veya daha kalın materyalden yapılan ve daha büyük göze genişliğine sahip ağ.
- Big mesh net.
seyrek çalılık
- Scrabble