seslenmek ne demek?
- Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek
Birkaç adım yürüdü, seslendi.- Yusuf Bey, Yusuf Bey.
S. Kocagöz - Bir şey söylemek için sesini çıkarmak veya cevap vermek
Kendisini kurtarmaları için ev sahiplerine seslenecek, işaret edecek oldu.
M. Ş. Esendal - Sözü birine veya birilerine yöneltmek, birine karşı söylemek, hitap etmek.
- Yell.
- Call.
- Call to.
- Shout.
- Shout to.
- Holler.
- Hail.
- To call out.
- To say something.
- To address.
- To speak to hitap etmek.
- To call out to sb.
- To say sth.
- To speak to.
seslenme
- Seslenmek işi.
- Sözü birine veya birilerine yöneltme, hitap.
- Yelling.
- Calling.
- Shouting.
- Yell.
- Call.
- Hail.
- Apostrophe.
- Holler.
seslenme durumu
- Hitap kavramı veren ad durumu: Ey Türk Gençliği; Muallimler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır; Bakiyâ, Nedimâ vb.
- Vocative.
- Vocatif