serpilmek ne demek?
- Bordonun bir ton koyusu.
- Bu renkte olan
Bir gülkurusu çocuk çarşafı içinde titriyor gibi görünen nazik, küçük güzel şeyi...
R. N. Güntekin - Serpme işine konu olmak
Cam kırıkları su gibi dört tarafa serpildiler.
A. İlhan - Gelişmek, büyümek
Şu on altı yıllık dönem içinde doğan, serpilen bütün partilerimiz birbiri içinden doğmuştur.
N. Cumalı - To be sprinkled.
- To be scattered.
- To thrive.
- To blossom.
- To grow.
- To sprinkle down.
- To spit down.
- Blossom.
serpilme
- Serpilmek işi.
- Perfusion.
serpilme çizgesi
- Değişkenlerin gösterdiği birlikte değişmeleri gözlemlerin konumlarını tek tek noktalarla göstererek bir eksenler dizgesi içinde simgeleyen çizge.
- Scattergram.