serious ne demek?
- Ağır, ağırbaşlı
- Temkinli, aklı başında
- Gerçek, hakiki
- Önemli, ciddi
- Tehlikeli, vahim
- Şakaya gelmeyen
serious accident
- Ciddi kaza, insanların veya mülkiyetin çok ciddi zarar görmesine sebep olan kaza
serious adverse effect
- Ciddi advers etki