sergüzeşt ne demek?
Kökeni: Farsça
- Macera
İnsan kendi memleketinden uzaklaşıp birtakım sergüzeştler geçirmek ister.
R. H. Karay - Macera, baştan geçen haller.
- Adventure.
macera
- Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür
- Hiç olmayacak gibi görünen iş.
- Bk. serüven
- Olup geçen şey. Baştan geçen hadise.
- Cloak-and-dagger.
- Adventure.
- Exploit.
- Romance.
- Flirtation.
- Flirt.
sergüzeştçi
- Macerayı seven, maceraya atılan kimse.
- Adveturer.
- Fortune seeker.
- Gentleman of fortune.
sergüzeştçilik
- Maceracılık